6 Ekim 2012 Cumartesi

Dünya Otomobilsiz Yaşam Günü


Amerikan Otomotiv Üreticileri Birliği’nin verilerine göre 1950 yılında Dünya’da 70 milyon taşıt sayısı 1994 senesinde yedi kat artış göstererek 630 milyona ulaştı. Eğer büyüme aynı şekilde devam ederse 2025’de bu rakamın 1 milyarı aşacağı belirtiliyor. Amerikan Enerji Bilgi İdaresi’ne göre günde 37 milyon varil petrol tüketimi yapılıyor ki bu şu anda üretilen petrolün yarısına eşit ve hava kirliliğin yarısına yakınını oluşturuyor. Araçlar çevreci olsun ya da olmasın çoğu ülkede ölüme ve fiziksel hasara yol açan en önemli etmenlerden birisi olarak kabul ediliyor. Her sene 1 milyondan fazla kişi araç kazalarında yaşamını kaybederken bunun herhangi bir savaştaki kayıpların dört katına tekabül ettiği belirtiliyor. 10-15 milyon kişinin de sakat kaldığı ve sayısız sokak hayvanının da zarar gördüğü düşünüldüğünde korkunç boyutlara doğru gidiyor.
Yazının devamı için lütfen tıklayınız.

2 Ağustos 2012 Perşembe

Karbon Ayak İzini Silen Meyve Suyu – FOUND


Bundan önceki yazılarımda karbon ayak izinden bahsetmiştim ama kısaca özetlemek gerekirse karbon ayak izi insanların veya kurumların doğaya saldığı sera gazlarının genel toplam içindeki payıdır. Piyasaya yeni ürün süren şirketler tüketicilerin çevreci ürünler alma eğiliminde olduğunu fark ettiklerinden yeşil ürünlere ve yeşil pazarlama konusuna ağırlık vermiş durumdalar. Son zamanlarda Starbucks’a gittiyseniz belki Found marka meyve suları gözünüze çarpmıştır. Devamı için lütfen tıklayınız.

22 Temmuz 2012 Pazar

Sizin Hala Çevreci iPhone Hoparlörünüz Yok mu?


Eco-made 2012 yılında çevreyle dost ürünler üretmek amacıyla Los Angeles’da kuruldu. Şirket tasarım ve üretim sürecinin çevre üzerinde minimum etkisinin olmasını, %100 geri dönüştürülmüş veya dönüştürülebilen maddelerle hiçbir şeyi ziyan etmeden üretim yapmayı ve denizaşırı ülkelerde üretim yapmak yerine sadece Los Angeles’da olan üreticiler ile çalışmayı önceliğine almış. Devamı için lütfen tıklayınız.

5 Haziran 2012 Salı

Upcycling ve Recycling Yöntemleriyle Yapılan Örnek Bir Çalışma


Bugüne kadar birçok yerde recycling (geri dönüşüm) kavramını sıkça duyduk. Peki upcycling kavramını hiç duymuş muydunuz? Upcycling geri dönüşümü güç olan maddeleri, yeniden kullanılabilir, orijinal ve çevre dostu ürünler haline dönüştürmek anlamına geliyor. Recycling ise geri dönüştürülebilir atık malzemelerin çeşitli geri dönüşüm yöntemleri ile hammadde olarak tekrar imalat süreçlerine kazandırılmasıdır. Tüketilen maddelerin yeniden geri dönüşüm halkası içine katılabilmesi ile öncelikle hammadde ihtiyacı azalır. Böylece insan nüfusunun artışı ile paralel olarak artan tüketimin doğal dengeyi bozması ve doğaya verilen zarar engellenmiş olur. Bununla birlikte yeniden dönüştürülebilen maddelerin tekrar hammadde olarak kullanılması büyük miktarda enerji tasarrufunu mümkün kılar. Devamı için lütfen tıklayınız.

20 Mart 2012 Salı

31.03.2012 – Earth Hour Etkinliğine Hepiniz Davetlisiniz!


Son dönemin en çok konularından birisi de şüphesiz küresel ısınma. Bilim adamlarının açıklamalarına göre eğer insanlar kıt kaynakları bu şekilde kullanmaya devam ederse yakında büyük göçlere, ülkeler arası su savaşlarına, tarım alanında sıkıntılara şahit olacağız. Son zamanlarda iş yapış şekilleri, tüketim alışkanlıkları ve yaşam tarzı değişiyor, yeşil pazarlama uygulamaları kendisini her yerde göstermeye başlıyor. Önlem alınmadığı takdirde büyük sıkıntılarla karşılaşılacağı için çoğu çevre vakıfları, dernekler, kurumlar ve şirketler insanları küresel ısınma konusunda bilinçlendirmeye çalışıyor. Bunlardan bir tanesi de dünya’nın belli başlı metropol kentlerinde bir saat süreyle elektrik kullanmayarak küresel ısınmaya dikkat çeken Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF)’nın girişimiyle başlatılan Earth Hour adlı etkinlik.   Devamı için lütfen tıklayınız

5 Mart 2012 Pazartesi

www.muraterdor.com




Merhaba,

Dürüst olmak gerekirse 8 ay gibi kısa bir sürede her hafta aksatmadan yazdığım yazıların bu denli dikkat çekeceğini hiç düşünmemiştim. Farklı işlere sahip, farklı üniversitelerde okuyan, farklı alışkanlıkları olan bir çok kesimden güzel tepkiler almak beni inanılmaz mutlu etti. Bu ilginin artmasından dolayı daha profesyonel bir sayfada yer almaya karar verdim ve 1 Mart 2012 itibariyle yeni yazılarımı  www.muraterdor.com adresinde yazmaya başladım.

Yeşil pazarlama, sürdürülebilirlilik, çevre sorunları, satış ve pazarlama teknikleri, mobil pazarlama,  sosyal medya, müşteri ilişkileri, müşteri memnuniyeti, kariyer planlama, marka, telemarketing konularıyla ilgili yazılarıma www.muraterdor.com adresinden ulaşabilir, verdiğim eğitimlerle ilgili bilgileri görebilirsiniz.

Blog sayfamda kısa sürede inanılmaz okunma rakamlarına ulaşmama ve yorumlarıyla katkıda bulunan herkese sonsuz teşekkürler.

Bilgi paylaştıkça güzel ...
Murat Erdör

15 Şubat 2012 Çarşamba

Yeşil Pazarlamanın Yarattığı Yeşil Yakalılar


Son dönemde artan bilinçten dolayı artık çevre ile ilgili konular medyada daha fazla yer almakta, çevreyle ilgili faaliyetler yaygınlaşmakta ve tüketicilerde bundan dolayı çevre dostu ürünleri almaktadırlar. Bu sebepten ötürü yeşil pazarlama günümüz iş dünyasında yerini almış ve gözüken o ki uzun yıllar hayatımızda kalacaktır. Yeşil pazarlamanın kapsamı çok geniş ama özetlersek tüketicilerin ihtiyaç ve isteklerini yerine getirirken işletmenin de hedeflerine ulaşmasını sağlayacak doğa ile dost ürünlerin tasarlanmasından, ürünün kullanım sonrasına kadar uzanan süreçleri planlayan ve yöneten pazarlama faaliyetleridir.



Yeşil pazarlama faaliyetleri yaygınlaştıkça yeşil yakalı mesleklerde artmaya başlamıştır. Yeşil işler çevresel tehditleri gidermeye veya azaltmaya çalışan işler için tanımlanırken bu sektörde çalışan kişiler içinde yeşil yakalılar tabiri kullanılıyor. Dünya’da yeşil yakalı diye tabir edilen çalışan sayısı  yüzbinler civarındayken ülkemizde çevre ile ilgili işler yeni yaygınlaşmaya başlamış, sürdürülebilir kalkınmanın farkına varan şirketlerin yaptıkları yatırımlar sayesinde yeşil yakalıların sayısı artmaya başlamıştır. Ülkemizde yenilenebilir enerji, organik tarım, yalıtım sektörü gibi sektörlerde çalışanlar artarken  çevreyle ilgilenen her türlü meslek grubu gözde hale gelmiştir. Çevre ile ilgil çalışan mühendisler, danışmanlar, mimarlar, avukatlar, eğitmenler başta olmak üzere yeşil ile ilgilenen her meslek dalından insanlara olan talep artmaya başlamıştır. Bu kişilere ek olarak LEED, CDP, ISO 14001, OHSAS 18001 gibi prestijli yeşil sertifikaları şirketlerine almak için uğraşan uzmanlar, televizyonda çevre programı yapanlar, yeşil ürün üreten kişiler, şirketlerin çevre duyarlılığını sosyal sorumluluk projesi olarak sunanlar, atık yönetimi konusunda uzman olanlar, şirketlerine yeşil lojistiği uygulayıp çevreye daha az zarar verenler, şirketlerin dünyaya verdiği zarar olarak tabir edilen karbon ayak izini silmek için çalışmalar yürütenler, yeşil tasarım ile uğraşanlar, sadece çevreyi daha az kirleten ve çevreyle ilgili bir takım prosedürlere uyacaklarını taahhüt eden firmalara düşük faizle banka kredisi veren finans kuruluşu çalışanları kısacası doğadan aldığımızı doğaya geri vermek için çaba sarfedip bu alanda birşeyler üreten ve çalışan herkesi yeşil yakalı olarak düşünebiliriz.


Özetlemek gerekirse devletin çevreyle ilgili yapacağı uygulamalar, özel sektörün vereceği destekler, ilkokul çağından itibaren çevre ile ilgili derslerin verilmesi  ve yoğun olarak yapılacak bilinçlendirme çalışmaları sayesinde çevreye daha fazla önem verilecek ve yeşil yakalı meslekler çok daha ön planda olacaktır.