15 Şubat 2012 Çarşamba

Yeşil Pazarlamanın Yarattığı Yeşil Yakalılar


Son dönemde artan bilinçten dolayı artık çevre ile ilgili konular medyada daha fazla yer almakta, çevreyle ilgili faaliyetler yaygınlaşmakta ve tüketicilerde bundan dolayı çevre dostu ürünleri almaktadırlar. Bu sebepten ötürü yeşil pazarlama günümüz iş dünyasında yerini almış ve gözüken o ki uzun yıllar hayatımızda kalacaktır. Yeşil pazarlamanın kapsamı çok geniş ama özetlersek tüketicilerin ihtiyaç ve isteklerini yerine getirirken işletmenin de hedeflerine ulaşmasını sağlayacak doğa ile dost ürünlerin tasarlanmasından, ürünün kullanım sonrasına kadar uzanan süreçleri planlayan ve yöneten pazarlama faaliyetleridir.



Yeşil pazarlama faaliyetleri yaygınlaştıkça yeşil yakalı mesleklerde artmaya başlamıştır. Yeşil işler çevresel tehditleri gidermeye veya azaltmaya çalışan işler için tanımlanırken bu sektörde çalışan kişiler içinde yeşil yakalılar tabiri kullanılıyor. Dünya’da yeşil yakalı diye tabir edilen çalışan sayısı  yüzbinler civarındayken ülkemizde çevre ile ilgili işler yeni yaygınlaşmaya başlamış, sürdürülebilir kalkınmanın farkına varan şirketlerin yaptıkları yatırımlar sayesinde yeşil yakalıların sayısı artmaya başlamıştır. Ülkemizde yenilenebilir enerji, organik tarım, yalıtım sektörü gibi sektörlerde çalışanlar artarken  çevreyle ilgilenen her türlü meslek grubu gözde hale gelmiştir. Çevre ile ilgil çalışan mühendisler, danışmanlar, mimarlar, avukatlar, eğitmenler başta olmak üzere yeşil ile ilgilenen her meslek dalından insanlara olan talep artmaya başlamıştır. Bu kişilere ek olarak LEED, CDP, ISO 14001, OHSAS 18001 gibi prestijli yeşil sertifikaları şirketlerine almak için uğraşan uzmanlar, televizyonda çevre programı yapanlar, yeşil ürün üreten kişiler, şirketlerin çevre duyarlılığını sosyal sorumluluk projesi olarak sunanlar, atık yönetimi konusunda uzman olanlar, şirketlerine yeşil lojistiği uygulayıp çevreye daha az zarar verenler, şirketlerin dünyaya verdiği zarar olarak tabir edilen karbon ayak izini silmek için çalışmalar yürütenler, yeşil tasarım ile uğraşanlar, sadece çevreyi daha az kirleten ve çevreyle ilgili bir takım prosedürlere uyacaklarını taahhüt eden firmalara düşük faizle banka kredisi veren finans kuruluşu çalışanları kısacası doğadan aldığımızı doğaya geri vermek için çaba sarfedip bu alanda birşeyler üreten ve çalışan herkesi yeşil yakalı olarak düşünebiliriz.


Özetlemek gerekirse devletin çevreyle ilgili yapacağı uygulamalar, özel sektörün vereceği destekler, ilkokul çağından itibaren çevre ile ilgili derslerin verilmesi  ve yoğun olarak yapılacak bilinçlendirme çalışmaları sayesinde çevreye daha fazla önem verilecek ve yeşil yakalı meslekler çok daha ön planda olacaktır.

8 Şubat 2012 Çarşamba

Başarılı Yeşil Pazarlama Uygulamaları

Gerçek anlamdaki yeşil pazarlama uygulamalarının şu özelliklere sahip olması beklenir.


1) Tüketici Odaklılık
Yeşil pazarlama stratejileri oluşturulurken tüketicilerin istekleri, ihtiyaçları, tutumları, bilgi düzeyleri başlangıç noktası olarak alınmalıdır. Bundan sonra da şirketin diğer pay sahiplerinin ihtiyaçları araştırılmalı ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurulmalıdır.

2) Uzun Vadeli Bakış Açısına Sahip Olma
Pek çok yeşil teknolojinin ticari olarak uygulanmamasının sebebi konvansiyonel ürünlere göre yatırım maliyetlerinin geri dönüş süresinin daha uzun olmasıdır. Sürdürülebilirlik kavramının pazarlamacıların önüne çıkardığı en büyük zorluk budur; sürdürülebilir pazarlama stratejileri uygulamak isteyen pazarlamacılar tüketicinin şimdiki gereksinimlerini karşılamaya çalışırken bir yandan da gelecekteki tüketiciler için sağlayacağı faydaları göz önünde bulundurmak zorundadırlar.

3) Şirketin Tüm Birimlerinin Uygulamaya Dahil Olması
Tedarik zinciri aşamasından başlayarak üretim ve dağıtım süreçlerine etki eden tüm faaliyetlerde ekolojik performansın gözönünde bulundurulması ve bütünsel bir yönetim yaklaşımının benimsenmesi gerekmektedir. Yeşil ürünlerin hedef tüketici kitlesindeki tüketicilerin değerlerine göre konumlanması ve yeniliklerde tüketici ihtiyaçlarının dikkate alınması ve en doğru şekilde anlaşılması önemlidir.

4) Yenilikçi Olması
Yenilikçilik sadece ürün ve üretim süreçlerinde kullanılan teknolojilerde yenilikçilik olarak algılanmamalıdır. Pazar yapılarında ve destek hizmetlerinde de yenilikçi olunabilinir. Tüketicileri, ihtiyaçlarını ürünlere sahip olarak değil, kiralayarak gidermeleri yönünde teşvik etmek, ürünlerin satış sonrası bakım hizmeti ile daha uzun ömürlü olmasını sağlamak hem tüketici ihtiyaçlarını etkili bir şekilde karşılayacak hem de çevre koşullarının iyileşmesine katkıda bulunacak yeniliklere birer örnek olarak kabul edilebilinir.